ŞİİRLER
Kabına sığmamak nedir bilir misin?
Dünya daracık gelir insana
Sen yıldızlara koşarsın bütün gece
Ben sana..
Aramak nedir bilir misin?
Didik didik edercesine tüm dünyayı
Bütün evreni
Sen kendini arar durursun
Ben seni..
Sevmek nedir bilir misin?
Yaralı bir kaplumbağayı
Fırtınalı denizleri
Sana kumsallar güzel görünür
Bana kumdaki ayak izleri
Ağlamak nedir bilir misin?
Çocukluğunu yeniden yaşarcasına
Ben yalnızca seninle ağlayabilirim
Sense tek başına
Sen...
Sensizlik nedir bilir misin
Sessizliği duymak
Sensizliği duymak
Ve ebedi bir yalnızlığa sarılıp uyumak nedir bilir misin?
Sen uykusuzluk nedir bilir misin?
Tırnaklarinla yastığı parçaladın mı hiç?
Gözlerini tavana dikip
Düşündüğün oldu mu bütün gece?
Ve bütün bir gün belki gelir ümidi ile bekledin mi hiç?
Gelmeyince...
Seni aramayınca ölesiye ağladın mı?
Sonra..
Çekilip yalnızlıkların en koyusuna
Ona ait ne varsa bir bir hatırladın mı?
Sen günden güne erimeyi bilir misin?
Dev bir ağacın vekarı içinde ölmeyi
Bir teselli bulmayı
Issız parklarda
Tenha sokaklarda
Ve bütün şehir uyurken uzaklarda
Deli divane yollara düşüp
Eskimiş bir gömlek gibi atılmışlığını hissettin mi hiç?
Sevmekten, günler geceler boyu yürümekten
Elin, ayağın, kolun, kalbin yoruldu mu?
Sen yalnızlığın acısını bilir misin?
Unutulmak bir hançer gibi saplandı mı hiç yüreğine
İçinde kıskançlığın zehirli çiçekleri açtı mı hiç?
Sonra...
Bütün kıskançlığını yitirip
Sevdiğinin geçtiği yollarda
Bastığı toprakları eğilip öptün mü?
Sen çaresizlik nedir bilir misin?
Sen yokluk nedir gördün mü?
Böyleyim diye ayıplama beni
Bir gün kendimi
Sonsuluğun koynuna bırakırsam
Yaralı ve yenik bir asker gibi
Unutma ki
Her seven adsız bir kahramandır... ve unutma ki
İnsan ancak sevdiği ve sevildiği müddetçe insandır.
Bir dal verdi sevdiğim
Üstünde sarı yapraklar
Yıl desen gelir geçer
Sevdaysa yeni başlar
Yedi gülü var dalın
Altısını yel alır
Biri kalır geriye
O da sana adanır
Yedi kez çağırırım seni
Altısında gelme kal
Ama yedincisinde söz ver
Tek bir sözcükle gel
En güzel günlerdi geçirdiğim ömrümde
Özlesende şimdi özlemesende
Gelmez artık onlar geri istesende
Bir yer vermiştim sana kalbimde
Koparıp atsaydım o zaman keşke
İş işten geçtiğini bile bile
Niye geldin karşıma yine
Geçmişte kaldın o günler gibi sende
İstemiyorum beni sevdiğini söylesende
Unuttum artık seni de sevgini de
Bitti artık her şey git güle güle.
İsmini tekrarladım hece hece
Söylerdim aslında sizede
Ama o da duyar belki diye
Sakladım bu yüzden içime
Konuşturan beni kendi kendime
Durduk yerde ağlatan yine
Odur bilmem niye
Sakladım onu benliğime
Ben de kavuşabilsem sevdiğime
Burda olmadığını bile bile
Gelirdi diyorum istese
Sakladım onu kalbime
İnanırmıydı acaba bilse
Onu bu kadar sevdiğime
Gelmezmiydi acaba yine
Sakladım onu içime
Söyleyebilsem sevdiğimi keşke
Arkadaş değil sevgili olarak istese
Gelirdi arada çok engel olsa bile
Sakladım onu benliğime
Gözümün içine bakıp gülse
Bana tatlı sözler söylese
Dünyalar benim olurdu sevse
Sakladım onu kalbime
Dün uzanmış seni düşünürken
Gözyaşlarım birbirleriyle yarıştı
Buğulu gözlerle resmine bakarken
Yelkovanla akrep hiç koşmadı
Bir yıldız gibi sen içimde kayarken
Odamda ismin yankılandı
Ve titreyen elimden resmin düşerken
Ruhum bedenimden ayrıldı
Anlatamamki, ağlıyarak sana söylemek istediklerimi,
Söyliyememki, sensiz geçen günlerimin nasıl geçtiğini,
Lüle lüle saçlarını okşıyamadan her gün yatamamki,
Isınamazki, sen yanımda yokken şu zavallı bedenim.
O yüzden beni iyi dinle sevgilim;
Kalbinin sesine otur ve iyice bir kulak ver,
Toprak olup belki bir gün giderim ben cennete,
Anlarsın o zaman ne demek istediğimi ama neye yarar,
Yalnız kalmışımdır artık toprağın içinde...
Olurda bir ilkbahar günü
Senin aşkınla atan şu kalbim
Durursa eğer
Teneşir tahtasındaki çıplak vücuduma
Sıcak ellerinle bir kez dokun
Gelinlikten sonraki ilk bembeyaz giydirilen
kefene sarılı vücudum
Yatılırsa musalla taşına
Okunursa ardımdan dualar
Sakın ağlama...
Seninle mutlu olduğum günleri düşün
benim seni, senin beni
Mutlu ettiğimiz günleri
Ve sakın ağlama
Bir kez daha kefende sarılı
vücuduma dokun
Ve öp beni
Toprak altına girmeden son kez
öp beni
Ve üstüme toprak atılmadan
ilkbaharda açan bir çiçek at
Sonra düşün; biran düşün
Beni nasıl mutlu ettiğini
ve bana neler için kızdığını
Sakın ağlama...
Her sene öldüğüm gün
bana gel
İnan sana olan sevgimle mezarımdaki o çiçek
Hep açacak
Ve bana sadece
Seni seviyorum de
Hala SENİ SEVİYORUM...
Bir fırtınaydı esti geçti; savurdu bizi ayrılığa...
Duruldu engin denizler, lakin artık sen yoksun,
Kimbilir hangi limandasın, belki de çok yakında
Bir selam bile göndermedin, martılardan haber umdum...
Bıkmadı dudaklarım, ismini söylemekten,
Her hecesi, yoksa da yüreğimi...
Baktığım her yerdesin, kulağımda hala sesin...
Hasretin alev alev, istemem hiç sönmesin...
Yaksa tüketse de aşkın var olma sebebim,
İlktin, tektin, ben seni öyle sevdim...
Öyle sevdim inan, canımdan çok sevdim...
Kalbimin yarısı ben yarısı hep sendin...
Hiç olmadı, olamadı, senin yerin dolmadı,
Senden sonra asla kalbim öyle çarpmadı...
Titreten bakışları yaşamadı gözlerim,
Gönlümdeki acıyı anlatamaz, yetersiz hep sözlerim...
Yıllara meydan okur, bıraktığın anılar,
Vazgeçmez gönlüm senden, şahittir hatıralar...
Onlar artık sen oldu, düşlerimi süsleyen,
Dönmeyeceğini bilse de, bir kalp var seni bekleyen...
Gözlerimi karartıyor yalnızlığın koyu ayinleri
Yüreğime kezzap gibi damlıyor Ankara geceleri
Sessizliğin kahreden mısralarını dinlerken
Boynumu büküyor hasret saatleri
Bir sen kalıyorsun yüreğimde sevdaya dair
Bir de gözlerimde aşkın bekçileri
Yalnızım, özlüyorum.
Sefil bir karanlık kaplıyor sokaklarını şehrin
Loş ışıklar yanıp sönüyor caddelerinde yüreğimin
Sevda yükünü başına aldığından beri
Garip bir sultan oluyor kalbim
Hain bir sessizlik kaplıyor gökyüzünü
Önce biraz masum, sonra şımarık bir çocuk gibi
Yıldız rengi gözlerini alıyorum avuçlarıma
Ve şair gönlümle geziyorum
Divane düşlerin sevda illerini
Gece gözlerine vurgun olduğumdan beri
Şair gönlümün sırdaşı oluyor Ankara geceleri
Bir sessizlik kaplıyor yüreğimi
İnce ince sızlatıyor derinden
Önce yıldızları içiyorum gözlerinden
Şimdi yoksun
Gözlerini içiyorum avare yıldızlardan
Güya seni unutuyorum Ankara gecelerinde
Gönül meskenimde gezen seyyah oluyorsun birden
Gül yapraklarını kıskandıran dudaklarınla
Sevdayı konduruyorsun avare katrelerime
Ve bir ok gibi saplanıyorsun kirpiklerime
Sen mızrapsın
Şair gönlümün tellerini kanatan
Ve sensin gözü yaşlı sevda türküleri okuyan
Deli esen rüzgarısın garip başımın
Özletmeyensin zambakları, karanfilleri, gülleri
Senle yanan kalbimin kora döndü külleri
Hep dudaklarımda dolanıyor isminin heceleri
Yıldız gönlüm sen yokken neyleyim öksüz şiirleri
Sensizken, sensizken çekilmiyor Ankara geceleri.
Evet arkadaşlar..Bu şiirler in daha fazlasını http://www.hk-web.net te bulabilirsiniz..Bu şiirlerin hakkları sahibine saklıdır :)))